Evin etrafında taş bir duvar vardı.
- The house had a stone wall around it.
Posterler çabucak duvarlardan söküldü.
- The posters were immediately removed from the wall.
Bir yankesici trende cüzdanımı çaldı.
- Some pickpocket stole my wallet on the train.
Tom kapının yanındaki duvara dayanıyordu.
- Tom was leaning against the wall near the door.
Sivrisinekler surlara saygı duymazlar.
- Mosquitos don't respect walls.
Bir sur, kentin antik bölümünü kuşatıyordu.
- A wall surrounded the ancient part of the city.