Tom ve Mary kırlarda uzun bir yürüyüş yaptılar.
- Tom and Mary took a long walk through the countryside.
Her yaz kırsala giderim.
- Every summer I go to the countryside.
Kırsal bölgedeki yürüyüşte yorgun hissettiği için, o şekerleme yaptı.
- Feeling tired from walking in the countryside, he took a nap.
Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
- The countryside is quieter than the city.
Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.
- During the war, they lived in the countryside.
Gelecekte kırsal kesimi ziyaret etmemiz gerekir.
- We should visit the countryside in the future.