a particular point or place in physical space

listen to the pronunciation of a particular point or place in physical space
İngilizce - Türkçe

a particular point or place in physical space teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

location
{i} yer

Bir sonraki buluşmamız için daha sessiz, hatta sıkıcı bir yeri tercih ederim. - I prefer a quieter, even boring, location for our next meeting.

O, evin yerini sordu. - She asked about the location of the house.

location
{i} konum

Fiyatlar konuma göre değişir. - Prices vary by location.

Haritamda kasabanın konumuna bakacağım. - I'll look up the location of the town on my map.

location
yöre
location
güzergah
location
(Askeri) mahalli
location
(Sinema) dışarıda
location
(Sinema) lokasyon
location
bir şeyin bulunduğu yer
location
(Dilbilim) uzam
location
{i} yer, mahal, konum, mevki
location
(Mukavele) yer, mahal
location
{i} yerleştirme
location
{i} mevki

O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz. - A bookstore in that location wouldn't make enough money to survive.

location
{i} stüdyo dışı
location
{i} yer belirleme
location
iskân
location
{i} sin., TV lokasyon, stüdyo dışındaki çekim yeri
location
kiraya verme
location
sakin olma
İngilizce - İngilizce
location
a particular point or place in physical space

    Heceleme

    a par·ti·cu·lar point or place in phys·i·cal space

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırtîkyılır poynt ır pleys în fîzîkıl speys

    Telaffuz

    /ə pərˈtəkyələr ˈpoint ər ˈplās ən ˈfəzəkəl ˈspās/ /ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈpɔɪnt ɜr ˈpleɪs ɪn ˈfɪzɪkəl ˈspeɪs/