O, Amerika'nın Deniz Harp Okulunun başkanıydı.
- He was head of America's Naval War College.
İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
- While the civil war went on, the country was in a state of anarchy.
Oğlumuz savaşta öldü.
- Our son died during the war.
Sonuna kadar mücadeleye devam edilecekti.
- The war would be fought to the end.
Küresel ısınmayla mücadelede daha aktif bir rol oynamalıyız.
- We should play a more active role in combating global warming.
Savaşmak istiyorsa bir savaşı var.
- If she wants a war, she's got a war.
Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
- A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.
Biri birçok çatışmayı kazanabilir ama savaşı kaybedebilir.
- One can win several battles but lose the war.
İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.
- The relationship between Islam and the West includes centuries of co-existence and cooperation, but also conflict and religious wars.
A second challenge will be to implement, with our allies, a plan of stability in the Balkans, so that the region's bitter ethnic problems can no longer be exploited by dictators and Americans do not have to cross the Atlantic again to fight in another war.