a particle of denying or refusing

listen to the pronunciation of a particle of denying or refusing
İngilizce - Türkçe

a particle of denying or refusing teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

not
gayri
not
emes
not
değil

Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum. - I like to play sport for fun not for competition.

Birini tanıyorum da ötekini değil. - I know one of them but not the other.

not
yok

Onun 100 dolardan az parası yok. - He has not less than 100 dollars.

Penisiline alerjim yok. - I am not allergic to penicillin.

not
Mühim değil
not
z. değil, olmayan
not
not only this yalnız bu değil
not
not a little epey not at all hiç
not
asla

Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor. - Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.

Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi. - Tom said that nothing like that would ever happen again.

not
katiyen

Tüm gün katiyen bir şey yemedim. - I ate absolutely nothing the whole day.

Katiyen yapmayacaksın. - You'll do nothing of the kind.

not
Not halfÇokHiç fena değil
not
Suçsuzdur
not
whether he goes or not gitse de gitmese de
not
de
İngilizce - İngilizce
{a} not
a particle of denying or refusing

    Heceleme

    a par·ti·cle of de·ny·ing or re·fus·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pärtıkıl ıv dînayîng ır rıfyuzîng

    Telaffuz

    /ə ˈpärtəkəl əv dəˈnīəɴɢ ər rəˈfyo͞ozəɴɢ/ /ə ˈpɑːrtəkəl əv dɪˈnaɪɪŋ ɜr rəˈfjuːzɪŋ/