a part that serves as a border or edging

listen to the pronunciation of a part that serves as a border or edging
İngilizce - Türkçe

a part that serves as a border or edging teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

skirt
etek

Ayakkabılar bu beyaz etekle uyuşuyor. - The shoes match this white skirt.

Teyzem bana yeni bir etek yaptı - My aunt made a new skirt for me.

skirt
kız

Bu kızlar beyaz gömlek kullanıyor. - These girls use white skirts.

Mary etek giyen tek kızdı. - Mary was the only girl wearing a skirt.

skirt
süpürgelik
skirt
kenarından gitmek
skirt
kadın

Camilerde kadınlar için örtü, etek ve hırka bulunur. - At mosques, scarves, skirts and cardigans are offered for women to wear.

skirt
{f} kenarından git
skirt
çevresinden dolaşmak
skirt
kenar
skirt
kenarda oturmak
skirt
eteklik ile örtmek
skirt
{i} eksik etek
skirt
{i} varoş
skirt
skirt dance geniş ve uzun eteklikle edilen dans
skirt
semerin sarkık yan tarafı
skirt
kenarında olmak
skirt
kenar olmak
skirt
(fiil) kenarından geçmek, kenarını bastırmak, etek ile örtmek, değinmemek, baştan savmak
skirt
{f} (bir yerin) etrafından geçmek
skirt
{i} çoğ. (yer için) sınırlar; (şehir için) varoşlar, banliyöler, (dağ için) etekler
skirt
{f} etek ile örtmek
İngilizce - İngilizce
skirt
a part that serves as a border or edging

    Heceleme

    a part that serves as a bor·der or edg·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pärt dhıt sırvz äz ı bôrdır ır ecîng

    Telaffuz

    /ə ˈpärt ᴛʜət ˈsərvz ˈaz ə ˈbôrdər ər ˈeʤəɴɢ/ /ə ˈpɑːrt ðət ˈsɜrvz ˈæz ə ˈbɔːrdɜr ɜr ˈɛʤɪŋ/