a part of a document

listen to the pronunciation of a part of a document
İngilizce - Türkçe

a part of a document teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

section
{i} kesit
section
{i} bölüm

O, bölüm şefliğine atandı. - He was promoted to section chief.

Bir sigara-içilmeyen bölümünüz var mı? - Do you have a non-smoking section?

section
{i} (Tıp) operasyon
section
{i} kesme
section
(Kanun) paragraf
section
yataklı vagonun bir parçası
section
kısımlara bölmek
section
(Tıp) operasyon
section
dal
section
(Tıp) Kesit, sectio
section
{i} şube, dal, kol
section
{i} (Geometri) kesit
section
{i} bölge

Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı. - The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.

Bu, Tokyo'nun bir iş bölgesidir. - This is a business section of Tokyo.

section
{f} bölmek
section
(isim) kesit, kesim, kesme, kısım, bölüm, bölme, bölge, alt şube, manga, kompartıman
section
{i} kompartıman
section
(Askeri) KISIM: 1. Gemilerde ve deniz uçaklarında bir filonun taktik tali bölümü. Normalde gemilerde 1-5, uçaklarda da 2 tanedir. 2. Bir büro, tesis, işyeri veya teşkilatın bir bölümü; özellikle bir karargahın büyük bölümlerinden biri. 3. Kara ordusu ve Deniz Piyadesinde taktik bir birlik. Takımdan küçük mangadan büyüktür. Bazı teşkillerde kısım mangadan ziyade temel taktik bir birliktir. 4. Esas kısım; ihtiyat asli teşkillerinin bir muharip sınıfı veya hizmeti temsil eden tali kısmı. 5. Bir ambarda; bir duvardan müteakip duvara kadar uzanan saha. Bir döşemenin genellikle en büyük bölümü. 6. BÖLGE, MENZİL SAHASI BÖLGESİ: Bak. "advance section", "base section", "basic branch", "intermediate section"
section
{i} (yataklı vagonda) kompartıman
section
{i} kesme, kesiş
İngilizce - İngilizce
section
a part of a document

    Heceleme

    a part of a do·cu·ment

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pärt ıv ı däkyument

    Telaffuz

    /ə ˈpärt əv ə ˈdäkyo͞oment/ /ə ˈpɑːrt əv ə ˈdɑːkjuːmɛnt/