Tom hareketi destekledi.
- Tom seconded the motion.
Adam hareketsiz yatıyordu.
- The man lay motionless.
Kenara çekilmem için polis bana işaret etti.
- The patrolman motioned me to pull over.
Ona sigara içmemesini elle işaret ettim.
- I motioned to her not to smoke.
The motion to amend is now open for discussion.