Çocuk, çitin üzerinden atladı.
- The boy skipped over the fence.
Köpek çitin üzerinden bahçeye atladı.
- The dog jumped over the fence into the garden.
O, pijamasının üstüne kaftan giydi.
- He wore a robe over his pajamas.
Hızlı kahverengi tilki tembel kahverengi köpeğin üstüne atladı.
- The quick brown fox jumped over the lazy brown dog.
1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
- By the summer of 1920, the Red Scare was over.
Gösteri neredeyse bitmişti.
- The performance was almost over.
Soğuk algınlığımı atlatmam bir aydan daha fazla zamanımı aldı.
- It took me more than one month to get over my cold.
Doksan yıldan fazla yaşamak hiç ender değildir.
- It is not rare at all to live over ninety years.
Oğlunun ölümü üzerine ağladı.
- She wept over her son's death.
Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.
- Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.
Tom başının üstünde gibi hissetti.
- Tom felt like he was in over his head.
Tom otuzun üstünde olmalıdır.
- Tom must be over thirty.
Tom sonunda okul yılının bittiğine memnun.
- Tom is glad the school year is finally over.
Lütfen doğum gününün bittiğini söyleme.
- Please don't say your birthday is over.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
- Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Tom çok fazla yediği için hastalandı.
- The reason Tom got sick was because he overate.
Teslim etmeden önce kağıdını baştan sona oku.
- Read over your paper before you hand it in.
Tom sözleşmeyi dikkatli bir şekilde baştan sona okudu.
- Tom carefully read over the contract.
Kahvaltıdan kalan sütü içtim.
- I drank the milk that was left over from breakfast.
Partiden arta kalan birçok yemek vardı.
- There was a lot of food left over from the party.
Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
- The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
Ocak ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre % 20 yukarıdaydı.
- Exports in January were up 20% over the same period of last year.
Onu iyice düşünmem için bana biraz zaman ver.
- Give me some time to think it over.
Satın almadan önce evi iyice inceledik.
- We went over the house thoroughly before buying it.
Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
- Delegates voted over and over again.
Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
- I say the same thing over and over.
Soğuk bir bira hakkında konuşalım.
- Let's talk over a cold beer.
Tom Mary'nin onun hakkında konuştuklarına kulak misafiri oldu.
- Tom overheard Mary talking about him.
Bu iş için gereğinden fazla kalifiye olduğumu söylediler.
- They said I'm overqualified for that job.
Sen bu iş için gereğinden fazla niteliklisin.
- You're overqualified for this job.
Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
- This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
Soğuk algınlığımı atlatmam bir aydan daha fazla zamanımı aldı.
- It took me more than one month to get over my cold.
Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi.
- Tom pulled his cap down over his eyes.
Hatalarına bir daha asla göz yummayacağım.
- I'll never overlook your mistakes again.
Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
- I don't want to lose Fadil all over again.
Bölüm 14'ü okumanız gerekiyordu. O sizin hafta sonu boyunca ev ödevinizdi.
- You were supposed to read Chapter 14. That was your homework over the weekend.
Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.
- Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.
Ben eminim Tom onun üstünden aşacak.
- I'm sure Tom will get over it.
O, başımın hemen üstünden gitti.
- That went right over my head.
Öğretim yılı bitmek üzere.
- The school year is almost over.
Ekim ayının bitmek üzere olduğuna inanabiliyor musun?
- Can you believe that October is almost over?
Liisa tamamen bunalmıştı fakat orada ona yardım edebilecek kimse yoktu.
- Liisa was completely overwhelmed, but there was no one there who could've helped her.
Bana sorarsanız bu tamamen abartılı.
- If you ask me, it's completely overblown.
Babasının ölümü ile ilgili şoku atlattı.
- He got over the shock of his father's death.
Bu noktaya kadar ben dönemdeki siyasi huzursuzluğun büyümesi ile ilgili genel bir bakış sundum.
- Up to this point I have presented an overview of the growth of political unrest in the period.
Yeniden başlamalıyım.
- I have to start over.
Tom raporu baştan yeniden yazmak zorundaydı.
- Tom had to write the report all over again.
Tom Mary'nin olduğu yere yürüdü.
- Tom walked over to where Mary was.
Tom Mary'nin durduğu yere doğru yürüdü.
- Tom walked over to where Mary was standing.
Aşırı çalışma ve yetersiz yemeklerden dolayı, o hastalandı.
- What with overwork and poor meals, she fell ill.
Aşırı güvenden sakınmalısın.
- You should beware of overconfidence.
Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır.
- Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.
Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
- Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
Dünyada yedi bini aşkın dil vardır.
- There are over seven thousand languages in the world.
Dünyada 800,000'i aşkın Baskça konuşan kişi vardır.
- There are over 800,000 Basque speakers in the world.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
- I'm the type who likes to think things over very carefully.
Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır.
- Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.
Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor.
- Tom is reading over the contract right now.
300'ü geçkin insan tutuklandı.
- Over 300 people were arrested.
Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.
- Kate spread the cloth over the table.
Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
- Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
Aç kedi çöpü mutfağın her yerine saçtı.
- The hungry cat scattered the trash all over the kitchen.
Dünyanın her yerine seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel all over the world.
Buraya dünyanın her yerinden turistler gelir.
- Tourists from all over the world come here.
Dünyanın her yerinden binlerce insan, NASA astronotu olmak için başvuruyor.
- Thousands of people from all over the world apply to become NASA astronauts.
Yine de, savaş bitmedi.
- Still, the war was not over.
O, 30 yaşın üstünde ama yine de mali açıdan ailesine bağlı.
- He's over 30 but still financially dependent on his parents.
Artık onun hakkında konuşmayalım.
- Let's not go over that again.
Sanırım o artık bitti.
- I think it's over now.
Yüksek bir kum tepeciğinden bütün adayı görebildim.
- From the tall dune I could see over the whole island.
Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.
- The tree was so tall that it towered over the garden wall.
Tom kış boyunca kilo aldı.
- Tom gained weight over the winter.
Bütün gece boyunca dağlarda dolaşıyordum.
- I was roaming over the mountains all through the night.
Çocuk, çitin üzerinden atladı.
- The boy skipped over the fence.
Bir uçak dağ üzerinden uçtu.
- An airplane had flown over the mountain.
Over meatloaf and mashed potatoes (being careful not to talk with his mouth full), Stanley told about his adventure.
The latest policy was over-conservative.
Let's go over scene 3 from the top.
I think I’m over my limit for calories for today.
Let's walk over the hill to get there.
Sales are down this quarter over last.
How do you receive? Over!.
He bent over to touch his toes.
Climb up the ladder and look over .
Can I sleep over?.
I'll bring over a pizza.
standard cash count forms used to record the count and any overs or unders.
I lost my paper and I had to do the entire assignment over.
four over two equals two over one.
He is finally over his ex-girlfriend.
I moved over to make room for him to sit down.
The quick brown fox did not jump over the lazy dog.
- The quick brown fox didn't jump over the lazy dog.
The quick brown fox didn't jump over the lazy dog.
- The quick brown fox did not jump over the lazy dog.
... cultures come together and people from all over the world ...
... are now asking for their employees to turn over their ...