Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a nucleus formed by the radioactive decay of a different (parent) nuclide

listen to the pronunciation of a nucleus formed by the radioactive decay of a different (parent) nuclide
İngilizce - Türkçe

a nucleus formed by the radioactive decay of a different (parent) nuclide teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

daughter
{i} kız evlât

Tom her zaman bir kız evlat istedi. - Tom always wanted a daughter.

Kız evlat saçını fırçalar. - The daughter brushes her hair.

daughter
kız evlat

Tom her zaman bir kız evlat istedi. - Tom always wanted a daughter.

Kız evlat saçını fırçalar. - The daughter brushes her hair.

daughter
{i} bağ

Mary onun kızına bağırmakla ilgili kendini suçlu hissetti. - Mary felt guilty about yelling at her daughter.

Kralın kızını kazanmalıyım! diye bağırdı ikisi de. - I shall win the king's daughter! they both cried.

daughter
kız çocuk
daughter
{i} ilişki

Sami'nin kendi kızı ile ensest ilişkisi vardı. - Sami has had an incestuous relationship with his daughter.

daughter
{i} kız

Ben, Helen Cartwright'ın kızıyım. - I'm Helen Cartwright's daughter.

İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır. - A good daughter will make a good wife.

daughter
daughter law gelin
daughter
(Nükleer Bilimler) kız (parçalanma ürünü),ürün
daughter
kerime
İngilizce - İngilizce
daughter
a nucleus formed by the radioactive decay of a different (parent) nuclide

    Heceleme

    a nu·cle·us formed by the ra·di·o·ac·tive De·cay of a dif·fer·ent (parent) nu·clide

    Telaffuz