a newcomer

listen to the pronunciation of a newcomer
İngilizce - Türkçe

a newcomer teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

stranger
{i} yabancı

Buralarda bir yabancıyım. - I'm a stranger in these parts.

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

stranger
el
stranger
yaban

Bir köpek yabancılara havlar. - A dog will bark at strangers.

Bir köpek yabancılara havlar. - A dog barks at strangers.

stranger
dışarıdan gelen kimse
newcomer
yeni gelen

Tom ve ben yeni gelen kişiler değiliz. - Tom and I are newcomers.

Onların en iyi durumdaki hem zeka hem de vücutları ile, yeni gelenlerin eğitim kampını dört gözle bekleyelim. - With both mind and body in their best condition, let's look forward to the newcomers' training camp.

newcomer
yeni gelmiş kimse
newcomer
(isim) yeni gelen
stranger
bir işin yabancısı veya acemisi
stranger
{i} acemi
stranger
(Askeri) (BEARING, DISTANCE, ALTITUDE) "STRANGER" KODU: Hava önlemede "size göre yönü, mesafesi ve irtifaı belirtilen şekilde olan kimliği belirsiz uçak" anlamına gelen kod
stranger
{i} işin yabancısı
stranger
hakkı olmadan bir işe karışan kimse
İngilizce - İngilizce
stranger
newcomer
One who has recently come to a community; a recent arrival
newcomer
A new participant in some activity; a neophyte
newcomer
{i} new person, one who has recently arrived; new immigrant
newcomer
any new participant in some activity a recent arrival; "he's a newcomer to Boston
newcomer
a recent arrival; "he's a newcomer to Boston"
newcomer
One who has lately come
newcomer
A newcomer is a person who has recently arrived in a place, joined an organization, or started a new activity. He must be a newcomer to town and he obviously didn't understand our local customs The candidates are both relative newcomers to politics
newcomer
any new participant in some activity
newcomer
entrant
a newcomer

    Heceleme

    a new·com·er

    Türkçe nasıl söylenir

    ı nukʌmır

    Telaffuz

    /ə ˈno͞oˌkəmər/ /ə ˈnuːˌkʌmɜr/

    Videolar

    ... This newcomer will have as profound an effect on human history ...