a negotiator who settles disputes

listen to the pronunciation of a negotiator who settles disputes
İngilizce - Türkçe

a negotiator who settles disputes teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

settler
{i} yeni yere yerleşen kimse
settler
yerleşimci

Yerleşimciler Hıristiyan dinini kucakladı. - The settlers embraced the Christian religion.

Yerleşimciler, yapılan anlaşmalara her zaman saygı göstermediler. - The settlers did not always honor the treaties.

settler
yerleşen
settler
yeni bir yere gidip yerleşen kimse
settler
göçmen

Göçmenler dünyadaki en huzurlu insanlardır. Onlara ait olmayan bir toprağı işgal etmek için binlerce mil geçerler ve eğer vahşi yerli değillerse kimseyi öldürmezler. - The settlers are the most peaceful people in the world. They cross thousands of miles to occupy a land that doesn't belong to them and they never kill anyone if they're not a savage native.

Göçmenler vadideki toprağın verimli olduğunu öğrendiler. - The settlers learned that the land in the valley was fertile.

settler
{i} son darbe
settler
{i} iskân edilen bir yere yerleşen/yerleştirilen kimse
settler
göçmen/yerleşimci
settler
{i} susturan cevap
settler
{i} son söz
İngilizce - İngilizce
settler
a negotiator who settles disputes

    Heceleme

    a ne·go·ti·a·tor who settles disputes

    Türkçe nasıl söylenir

    ı nıgōşieytır hu setılz dîspyuts

    Telaffuz

    /ə nəˈgōsʜēˌātər ˈho͞o ˈsetəlz dəˈspyo͞ots/ /ə nəˈɡoʊʃiːˌeɪtɜr ˈhuː ˈsɛtəlz dɪˈspjuːts/