a natural resource known to exist but not currently exploited

listen to the pronunciation of a natural resource known to exist but not currently exploited
İngilizce - Türkçe

a natural resource known to exist but not currently exploited teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

reserve
{f} rezerve ettirmek
reserve
{f} ayırmak

Ben birinci sınıf bir kamara ayırmak istiyorum. - I want to reserve a first-class stateroom.

reserve
{f} ayırtmak

Saat altıda dört kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for four at six.

İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for two.

reserve
yedek
reserve
{i} ihtiyat
reserve
(Kanun) karşılık
reserve
barındırmak
reserve
(Kanun) mahfuz tutmak
reserve
yedek güçler
reserve
korumak
reserve
{f} ayır

Bir taksi ayırtmak daha hızlıdır. - It's faster to reserve a taxi.

İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for two.

reserve
{f} ayırtmak: I reserved a table for four at the restaurant. Lokantada dört kişilik bir masa ayırttım
reserve
belirli bir amaç için ayrılmış
reserve
hakkını muhafaza etmek
reserve
{f} tutmak
reserve
{i} ön koşul
reserve
ayır,v.rezerve et: n.rezerv
İngilizce - İngilizce
reserve

New oil reserves are continuously being discovered, but not as fast as the existing ones are running out.

a natural resource known to exist but not currently exploited

    Heceleme

    a na·tu·ral re·source known to ex·ist but not cur·rent·ly exploited

    Türkçe nasıl söylenir

    ı näçrıl risôrs nōn tı îgzîst bʌt nät kırıntli îksploytıd

    Telaffuz

    /ə ˈnaʧrəl ˈrēsôrs ˈnōn tə əgˈzəst ˈbət ˈnät ˈkərəntlē əkˈsploitəd/ /ə ˈnæʧrəl ˈriːsɔːrs ˈnoʊn tə ɪɡˈzɪst ˈbʌt ˈnɑːt ˈkɜrəntliː ɪkˈsplɔɪtəd/