O, gözlük olmadan araba kullanamaz.
- He cannot drive without eyeglasses.
Siyah gözlükler kör meslektaşımın gözlerini örter.
- Black eyeglasses cover the eyes of my blind colleague.
Korsan, monoküleriyle denize gözlüyordu
- The pirate was observing the sea with his monocular.
O bir silindir şapka ve bir tek gözlük taktı.
- He wore a top hat and a monocle.