Tom bir keşiş olmaya karar verdi.
- He decided to become a monk.
Keşişler manastırlarda tenis oynarlardı.
- Monks used to play tennis in monasteries.
Bu rahipler manastırın içinde yaşar.
- These monks live inside the monastery.
Tom bir rahip gibi yaşıyor.
- Tom lives like a monk.
Manastır Mary'ye keşiş hayatının ona uyduğundan tamamen emin olup olmadığını sordu.
- The abbess asked Mary if she was completely sure that the monastic life fit her.