Tom'un canı dans etmek istedi.
- Tom felt like dancing.
1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu.
- The term ‘milonguero style tango’ was coined in the early 1990s to describe the style of dancing tango that was prevalent in the milongas of downtown Buenos Aires in the 1950s.
Sahnede dans eden adam benim amcam.
- The man dancing on the stage is my uncle.
O, müzikten çok daha fazla dans etmeyi seviyor.
- He likes dancing, much more music.
Onun canı dansetmek istedi.
- She felt like dancing.