a mission assigned to a unit which requires it to

listen to the pronunciation of a mission assigned to a unit which requires it to
İngilizce - Türkçe

a mission assigned to a unit which requires it to teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

defend
savunmak

Yerliler topraklarını istilacılara karşı savunmak zorundalar. - The natives have to defend their land against invaders.

Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler. - It is more difficult to defend oneself than to defend someone else. Those who doubt it may look at lawyers.

defend
arkasında olmak
defend
savun

Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı. - Paris did her best to defend her liberties.

Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular. - They defended their country against the invaders.

defend
korumak

Bütün polis memurları kendilerini ayaklanmacılara karşı korumak için kalkanlarla donatıldı. - All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.

Kendini bu suçlamalara karşı korumak için buraya gelmedi. - She didn't come here to defend herself against these accusations.

defend
{f} müdafaa etmek
defend
savunmak müdafaa etmek
defend
{f} from -den korumak
İngilizce - İngilizce
defend
a mission assigned to a unit which requires it to

    Heceleme

    a mis·sion assigned to a Unit which requires it to

    Türkçe nasıl söylenir

    ı mîşın ısaynd tı ı yunıt hwîç rikwayrz ît tı

    Telaffuz

    /ə ˈməsʜən əˈsīnd tə ə ˈyo͞onət ˈhwəʧ rēˈkwīrz ət tə/ /ə ˈmɪʃən əˈsaɪnd tə ə ˈjuːnət ˈhwɪʧ riːˈkwaɪrz ɪt tə/