a mission assigned to a unit which requires it to

listen to the pronunciation of a mission assigned to a unit which requires it to
İngilizce - Türkçe

a mission assigned to a unit which requires it to teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

defend
savunmak

Kendini savunmak zorundasın. - You have to defend yourself.

Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler. - It is more difficult to defend oneself than to defend someone else. Those who doubt it may look at lawyers.

defend
arkasında olmak
defend
savun

Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler. - It is more difficult to defend oneself than to defend someone else. Those who doubt it may look at lawyers.

Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular. - They defended their country against the invaders.

defend
korumak

Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız. - We have to defend our country from the foreign aggression.

Bütün polis memurları kendilerini ayaklanmacılara karşı korumak için kalkanlarla donatıldı. - All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.

defend
{f} müdafaa etmek
defend
savunmak müdafaa etmek
defend
{f} from -den korumak
İngilizce - İngilizce
defend
a mission assigned to a unit which requires it to

    Heceleme

    a mis·sion assigned to a Unit which requires it to

    Türkçe nasıl söylenir

    ı mîşın ısaynd tı ı yunıt hwîç rikwayrz ît tı

    Telaffuz

    /ə ˈməsʜən əˈsīnd tə ə ˈyo͞onət ˈhwəʧ rēˈkwīrz ət tə/ /ə ˈmɪʃən əˈsaɪnd tə ə ˈjuːnət ˈhwɪʧ riːˈkwaɪrz ɪt tə/