Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.
- This computer has a Pentium processor.
İstediğim bir kelime işlemcisidir.
- What I want is a word processor.
Modern tıbbın ilerlemesi uzun bir süreçti.
- The advancement of modern medicine was a long process.
En iyi çözüm yolu sadece, deneme-yanılma yöntemi ile bulunabilir.
- The best solution can only be found by a process of trial and error.
Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
- Several processes for making soap have been invented over the course of history.
Süreç hakkında ne kadar biliyorsun?
- How much do you know about the process?
Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz.
- We eat more processed food than natural food.
Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.
- This computer has a Pentium processor.
Onu şu anda yapma aşamasındayım.
- I'm in the process of doing that right now.
Bu çok aşamalı bir süreçtir.
- It is a multi-stage process.