a metal ring that moves freely on part of a ship's rigging

listen to the pronunciation of a metal ring that moves freely on part of a ship's rigging
İngilizce - Türkçe

a metal ring that moves freely on part of a ship's rigging teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

traveller
{i} seyahat eden kimse
traveler
{i} seyahat eden kimse
traveler
bkz.traveller
traveller
seyahat eden
traveller
yolcu

Ve yolcular onu hatırlıyor mu? - And do the travellers remember him?

traveler
{i} pazarlamacı [brit.]
traveler
{i} seyyah
traveler
{i} gezgin

Burada herhangi bir İngiliz gezgin gördün mü? - Have you seen any English travelers here?

Gezgin, akşam New York'a ulaştı. - The traveler arrived in New York in the evening.

traveler
{i} yolcu

Yolcular gecikmenin nedenini öğrenmeyi bekliyor. - The travelers are waiting to know the cause of the delay.

Yolcular bir deniz kenarı otelinde kaldılar. - The travelers stayed at a seaside hotel.

traveler
{i} yolcu, seyyah, gezgin, gezmen
traveler
{i} (gezici) satış temsilcisi
traveller
{i} gezgin

Ben yalnızca ruhun saflığını arayan bir gezginim. - I am just a traveller who seeks the purity of the soul.

Ben çok gezgin değilim. - I am not much of a traveller.

traveller
{i} pazarlamacı [brit.]
traveller
i., İng., bak. traveler
traveller
pazarlamacı
traveller
{i} seyyah

Evliya Çelebi 17. yüzyılda yaşamış bir Türk seyyahıdır. - Evliya Celebi was a Turkish traveller who lived in the 17th century.

Mary, muhtemelen asla bir yerde yerleşip kalmayacak uslanmaz bir seyyahın çocuğudur. - Mary is the kind of inveterate traveller who will probably never settle down in one place.

İngilizce - İngilizce
traveller
traveler
a metal ring that moves freely on part of a ship's rigging

    Heceleme

    a metal ring that moves free·ly on part of a ship's rig·ging

    Türkçe nasıl söylenir

    ı metıl rîng dhıt muvz frili ôn pärt ıv ı şîps rîgîng

    Telaffuz

    /ə ˈmetəl ˈrəɴɢ ᴛʜət ˈmo͞ovz ˈfrēlē ˈôn ˈpärt əv ə ˈsʜəps ˈrəgəɴɢ/ /ə ˈmɛtəl ˈrɪŋ ðət ˈmuːvz ˈfriːliː ˈɔːn ˈpɑːrt əv ə ˈʃɪps ˈrɪɡɪŋ/