Tanrılar sonuna kadar insanlığa rehberlik etmek için yeryüzüne indiler.
- Gods came down on earth to guide humanity to its end.
Chicago için rehberlik etmek istiyorum.
- I want a guide to Chicago.
O, saraya kadar bana rehberlik yaptı.
- She guided me to the palace.
Nagasaki çevresinde onlara rehberlik edebilmem için kadınla birlikte gittim.
- I went with the women so that I could guide them around Nagasaki.
Öğretmenim kariyer seçiminde bana rehberlik etti.
- My teacher guided me in the choice of a career.
Size rehberlik etmek için hiçbir ders kitabı cevabının mevcut olmayacağı durumlar olacaktır.
- There will be situations where no textbook answer will be available to guide you.
Şehre bir kılavuz nereden satın alabilirim.
- Where can I buy a guide to the city?
Ben sizin için bir kılavuz olarak hareket edeceğim.
- I'll act as a guide for you.