a member of the religious society of friends; a quaker

listen to the pronunciation of a member of the religious society of friends; a quaker
İngilizce - Türkçe

a member of the religious society of friends; a quaker teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

friend
dost

Benim en iyi dostum bir kitaptır. - My best friend is a book.

Gerçek dostluk paha biçilmezdir. - True friendship is priceless.

friend
{i} ahbap
friend
{i} arkadaş

Süngerbob ve Patrick arkadaştır. - Spongebob and Patrick are friends.

Üniversite arkadaşım terör karşıtı. - My university friend is against terror.

friend
koruyan kimse
friend
have a friend at court mahkemede dayısı olmak
friend
{i} tanıdık

O gerçekten bir arkadaş değil, sadece bir tanıdık. - He is not really a friend, just an acquaintance.

Onun birçok tanıdıklar ancak birkaç arkadaşı var. - He has many acquaintances but few friends.

friend
can

Tom hâlâ tamamen eskisi kadar arkadaş canlısı. - Tom is still just as friendly as he used to be.

Adanın sakinleri cana yakındır. - The inhabitants of the island are friendly.

friend
ayaktaş
friend
yoldaş
friend
dostça davranmak
friend
Kuveykır mezhebine mensup kimse
friend
{i} destek

Bütün arkadaşları onun planını destekledi. - All his friends backed his plan.

Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil. - Your father's friends aren't his only supporters.

friend
arkası olmak
friend
{i} yardımcı

Ben bu işi bir arkadaşa yardımcı olmak için yapıyorum. - I'm doing this job to help a friend.

Arkadaşım, genellikle çalışmalarıyla oğluma yardımcı olur. - My friend usually helps my son with his studies.

İngilizce - İngilizce
friend
a member of the religious society of friends; a quaker