a member of a fraternity or sorority who has not been initiated

listen to the pronunciation of a member of a fraternity or sorority who has not been initiated
İngilizce - Türkçe

a member of a fraternity or sorority who has not been initiated teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

pledge
{f} vâât etmek
pledge
{f} söz vermek
pledge
{i} taahhüt

Ona olan bağlılığımı taahhüt ettim. - I pledged my loyalty to him.

Tom bunu taahhüt etti. - Tom has pledged to do that.

pledge
ant içmek
pledge
güvence vermek
pledge
teminat olarak vermek
pledge
{i} teminât
pledge
karşılıklı anlaşma
pledge
söz

Bunu bir daha asla yapmayacağına dair kendi kendine söz verdi. - She pledged herself never to do it again.

Sigarayı bırakma sözü her yıl ilk on Yeni Yıl kararı arasında yer alıyor. - The pledge to stop smoking cigarettes ranks among the top ten New Year's resolutions year after year.

pledge
işaret
pledge
{i} sağlığa kadeh kaldırma
pledge
(fiil) rehin vermek, rehine koymak, kefalet vermek, söz vermek, vâât etmek, sağlığına kadeh kaldırmak, şerefine içmek
pledge
{f} rehin vermek
pledge
rehin/işaret/söz
pledge
{i} vâât

Tom onu yapmayı vaat etti. - Tom has pledged to do that.

pledge
{f} kefalet vermek
pledge
{f} rehine koymak
pledge
(isim) rehin, tutu, söz, vâât, taahhüt, teminât, sözlü olma, sağlığa kadeh kaldırma, şerefe içme, aşkın simgesi
pledge
{i} şerefe içme
İngilizce - İngilizce
pledge
a member of a fraternity or sorority who has not been initiated

    Heceleme

    a Mem·ber of a fra·ter·ni·ty or so·ro·ri·ty who has not been in·i·ti·a·ted

    Türkçe nasıl söylenir

    ı membır ıv ı frıtırnıti ır sırôrıti hu hız nät bın înîşieytıd

    Telaffuz

    /ə ˈmembər əv ə frəˈtərnətē ər sərˈôrətē ˈho͞o həz ˈnät bən əˈnəsʜēˌātəd/ /ə ˈmɛmbɜr əv ə frəˈtɜrnətiː ɜr sɜrˈɔːrətiː ˈhuː həz ˈnɑːt bən ɪˈnɪʃiːˌeɪtəd/