a member of a fraternity

listen to the pronunciation of a member of a fraternity
İngilizce - Türkçe

a member of a fraternity teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

brother
{i} kardeş

Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor. - My little brother is watching television.

O Taro'nun erkek kardeşi. - He is Taro's brother.

brother
erkek kardeş

Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor. - My little brother is watching television.

Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor. - My brother lives in Tokyo.

brother
brotherlyerkek kardeşe özgü
brother
ağabeyce
a member of
üye olmak
brother
vay canına!
brother
brotherhoodkardeşlik
brother
ahi
brother
kayınbirader

O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim. - He's my sister's husband. He's my brother-in-law.

Matt Rita'nın kayınbiraderi. - Matt is Rita's brother-in-law.

brother
brotherin i enişte
brother
din kardeşi
brother
aynı türkümün erkek üyesi
brother
(fiil)y be, vay canına
brother
{i} dost
brother
birlik

Erkek kardeşinle birlikte okula gittim. - I went to school with your brother.

Bugün Tom'un erkek kardeşiyle birlikte sinemaya gideceğim. - Today I'll go to the cinema with Tom's brother.

brother
(isim) erkek kardeş, kardeş, birader, arkadaş, dost, tarikat üyesi
brother
{i} tarikat üyesi
brother
bacanak
brother
{i} erkek kardeş, birader
İngilizce - İngilizce
brother
a member of a fraternity

    Heceleme

    a Mem·ber of a fra·ter·ni·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    ı membır ıv ı frıtırnıti

    Telaffuz

    /ə ˈmembər əv ə frəˈtərnətē/ /ə ˈmɛmbɜr əv ə frəˈtɜrnətiː/