a mechanism that diminishes or prevents the motion of another device

listen to the pronunciation of a mechanism that diminishes or prevents the motion of another device
İngilizce - Türkçe

a mechanism that diminishes or prevents the motion of another device teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

brake
{f} frenlemek
brake
{f} fren yapmak
brake
{i} fren

O, fren pedaline bastı. - He pressed the brake pedal.

Fren çalışmayı durdurdu. - The brake stopped working.

brake
frenleyip durdurmak/yavaşlatmak
brake
eğleç
brake
eğleçleyip durdurmak/yavaşlatmak
brake
eğleçlemek
brake
eğleç yapmak
brake
toprak/fren
brake
fren yapma

O, zamanında fren yapmadı ve bir ağaca çarptı. - He didn't brake on time, and ran into a tree.

brake
{f} frenle

Araba sürmeden önce frenleri kontrol edin ve ayarlayın. - Check and adjust the brakes before you drive.

Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım. - I will only buy the car if they repair the brakes first.

brake
{i} büyük eğreltiotu
brake
brakyçalıyla kaplı
brake
iş1emek brake adjustmentfren ayarı
brake
fren takozu
brake
brake block tekerlek baskı takozu
brake
{f} işlemek keten
brake
{i} çalılık
brake
{i} fre

Fren çalışmayı durdurdu. - The brake stopped working.

O, fren pedaline bastı. - He pressed the brake pedal.

İngilizce - İngilizce
brake
a mechanism that diminishes or prevents the motion of another device

    Heceleme

    a mech·a·ni·sm that diminishes or prevents the mo·tion of an·oth·er de·vice

    Türkçe nasıl söylenir

    ı mekınîzım dhıt dîmînîşîz ır privents dhi mōşın ıv ınʌdhır dîvays

    Telaffuz

    /ə ˈmekəˌnəzəm ᴛʜət dəˈmənəsʜəz ər prēˈvents ᴛʜē ˈmōsʜən əv əˈnəᴛʜər dəˈvīs/ /ə ˈmɛkəˌnɪzəm ðət dɪˈmɪnɪʃɪz ɜr priːˈvɛnts ðiː ˈmoʊʃən əv əˈnʌðɜr dɪˈvaɪs/