İngilizce - Türkçe
a measuring tool in any word processing or publishing application teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- ruler
- {i} hükümdar
Çar, Rusya'nın hükümdarıydı.
-The czar was the ruler of Russia.
Köylüler hükümdara karşı ayaklandılar.
-The peasants rose up in rebellion against the ruler.
- ruler
- {i} hakim
- ruler
- cetvel
Bu cetvel milimetre olarak ölçeğe sahiptir.
-This ruler has the scale in millimeters.
Tom cetvelimi ödünç aldı.
-Tom borrowed my ruler.
- ruler
- amir
- ruler
- cetvel tahtası
- ruler
- han
- ruler
- çizelge
- ruler
- kağan
- ruler
- yöneten
- ruler
- şerit metre
- ruler
- türbe
- ruler
- çizgi
- ruler
- yönetenler
- ruler
- padişah
- ruler
- {i} yönetici
Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.
-The ruler was overthrown and banished from the country.
Biz sizin yeni yöneticileriniziz.
-We are your new rulers.
- ruler
- cetvel/yönetici
- ruler
- {i} idareci
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a measuring tool in any word processing or publishing application teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- ruler
a measuring tool in any word processing or publishing application
Heceleme
a meas·ur·ing tool in a·ny word processing or pub·lish·ing ap·pli·ca·tionTürkçe nasıl söylenir
ı mejırîng tul în eni wırd präsesîng ır pʌblîşîng äplıkeyşınTelaffuz
/ə ˈmeᴢʜərəɴɢ ˈto͞ol ən ˈenē ˈwərd ˈpräsesəɴɢ ər ˈpəbləsʜəɴɢ ˌapləˈkāsʜən/ /ə ˈmɛʒɜrɪŋ ˈtuːl ɪn ˈɛniː ˈwɜrd ˈprɑːsɛsɪŋ ɜr ˈpʌblɪʃɪŋ ˌæpləˈkeɪʃən/
Resimler
Favoriler