Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
- The mayor presented him with the key to the city.
Biz onu belediye başkanı seçtik.
- We elected him mayor.
Yeni yasa büyük bir reformdu.
- The new law was a major reform.
Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.
- I think that it likely that there was a major fault in the lookout.
Üniversitede ana branş olarak ne seçtin?
- What did you major in at college?
Asıl branş alanın nedir?
- What's your major field?
Tom bir müzik majörü değil.
- Tom isn't a music major.
Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
- A major is above a captain.
Binbaşı Anderson savaşı durdurmaya hazırdı.
- Major Anderson was ready to stop fighting.
Sigara içmek akciğer kanserinin en önemli nedenidir.
- Smoking is the major cause of lung cancer.
Kate'e bir filmde önemli bir rol oynama fırsatı verildi.
- Kate has been given an opportunity to play a major role in a movie.
... amount of carbon dioxide per person. New York City is reported, according to the Mayor’s ...
... tavern mayor governor ...