Tom, Mary'nin masasının üstüne bir yığın mektup koydu.
- Tom put a pile of letters on Mary's desk.
Bu otomobil bir çöp yığını.
- This car is a pile of rubbish.
Çantalar onun arkasında yığıldı.
- The bags were piled up behind him.
Tom, Mary'nin masasının üstüne bir yığın mektup koydu.
- Tom put a pile of letters on Mary's desk.