a mark or ridge left on a casting at the junction of the parts of a mold

listen to the pronunciation of a mark or ridge left on a casting at the junction of the parts of a mold
İngilizce - Türkçe

a mark or ridge left on a casting at the junction of the parts of a mold teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fin
{i} yüzgeç

Köpek balıkları yüzgeçleri için öldürülür. - Sharks are killed for their fins.

Onlar okyanusta yaşayan köpek balıklarının yüzgeçlerini kestiler ve geri kalanını geri attılar. - They cut the fins and tossed back the remainder of the living shark in the ocean.

fin
yüzgece benzer şey
fin
kanatçık
fin
{i} palet
fin
{i} kanat (uçak)
fin
sabit dikey yüzey
fin
(Askeri) KANATÇIK: Havan mermisi bomba ve bazı cins roketlerde bulunan ve seyir esnasında istikrar ve idareyi sağlayan hafif madeni kısım
fin
fin keel kotra omurgası
fin
{i} el
fin
dorsal fin sırt yüzgeci
fin
pectoral fin göğüs yüzgeci
fin
(İnşaat) kanat

Bufalo kanatları servis eden bir yer bulmaya gidelim. - Let's go find a place that serves Buffalo wings.

Eğer tırnaklarınızı yerseniz, er ya da geç parmaklarınızı kanatacaksınız. - If you bite your fingernails, sooner or later you will make your fingers bleed.

fin
yüzgece benzeyen sey
fin
{i} beş dolarlık banknot
fin
kanatçık,yüzgeç
fin
salma omurga
fin
finback bir çesit balina
İngilizce - İngilizce
fin
a mark or ridge left on a casting at the junction of the parts of a mold

    Heceleme

    a mark or ridge left on a cast·ing at the junc·tion of the parts of a mold

    Türkçe nasıl söylenir

    ı märk ır rîc left ôn ı kästîng ät dhi cʌngkşın ıv dhi pärts ıv ı mōld

    Telaffuz

    /ə ˈmärk ər ˈrəʤ ˈleft ˈôn ə ˈkastəɴɢ ˈat ᴛʜē ˈʤəɴɢksʜən əv ᴛʜē ˈpärts əv ə ˈmōld/ /ə ˈmɑːrk ɜr ˈrɪʤ ˈlɛft ˈɔːn ə ˈkæstɪŋ ˈæt ðiː ˈʤʌŋkʃən əv ðiː ˈpɑːrts əv ə ˈmoʊld/