a male servant

listen to the pronunciation of a male servant
İngilizce - Türkçe

a male servant teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

boy
{i} delikanlı

Nehirde yüzen delikanlı kimdir? - Who is the boy swimming in the river?

Karthik bir delikanlıdır.O iyi bir delikanlıdır. - Karthik is a boy. He is a good boy.

boy
{i} oğlan

Küçük oğlan hayvanat bahçesinde. - The little boy is at the zoo.

Oğlana gönderilen mektupta ilginç bir öykü vardı. - There was an interesting story in the letter to the boy.

boy
erkek çocuk

İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi. - The two boys cooked their meal between them.

Ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum. - I heard the boys singing.

boy
ufaklık
boy
uşak
boy
kızan
male servant
uşak
boy
Vay be!

Vay be, bu cümle de amma tantana kopardı. - Boy, that sentence sure caused a kerfuffle.

boy
Vay canına!
boy
Üf!
boy
{i} oğul

Oğullarım benim her şeyimdir. - My boys are my everything.

Benim bütün oğullarım büyüdü. - My boys are all grown up.

boy
dili erkek arkadaş
boy
{i} genç uşak
boy
boy scout erkek izci
boy
aşağ

Çocuk okumayı beceriyormuş gibi yapıyordu, ama kitabı baş aşağı tutuyordu. - The boy pretended he could read, but he was holding the book upside down.

Küçük çocuk yolun aşağısında kayboldu. - The little boy disappeared down the road.

boy
boy friend k
boy
(isim) oğlan, erkek (genç), delikanlı, erkek çocuk, oğul, erkek hizmetli
İngilizce - İngilizce
manservant
boy

When the 'dipenda' (independence movement) in Belgian Congo turned violent, the white colonisators' often materially privileged black domestic boys were mistrusted and often abused as collaborators.

A servant
hyne
A servant
swain
A servant
varlet
A servant
gip
male servant
house boy
male servant
{i} houseman
male servant
{i} manservant
male servant
{i} houseboy
a male servant

    Heceleme

    a male serv·ant

    Türkçe nasıl söylenir

    ı meyl sırvınt

    Telaffuz

    /ə ˈmāl ˈsərvənt/ /ə ˈmeɪl ˈsɜrvənt/