Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip.
- Tom owns a lot of land just outside of Boston.
Güney Fransa'da dağın yamacında emeklilik evi yapmayı planladığım küçük bir arsa aldım.
- I bought a small lot on the hillside in Southern France where I plan to build a retirement home.
Onun ne de çok kitabı var!
- What a lot of books he has!
Çok daha iyi hissediyorum.
- I'm feeling a lot better.
Kawasaki'de bir sürü fabrika var.
- There are a lot of factories in Kawasaki.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.