a makeshift or otherwise atypical specimen

listen to the pronunciation of a makeshift or otherwise atypical specimen
İngilizce - Türkçe

a makeshift or otherwise atypical specimen teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

kind
{s} iyi

İyiliğin için sana derinden minnettarım. - I am deeply grateful to you for your kindness.

İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım. - I'll never forget your kindness as long as I live.

kind
I kind of expected it Biraz da bunu bekliyordum
kind
iyilikçi
kind
takım
kind
merhametli
kind
inayetli
kind
yürekten
kind
ince

Beni görmeye gelmeniz büyük incelik. - It is very kind of you to come and see me.

Bana yardım etmen incelikti. - It was kind of you to help me.

kind
candan
kind
sevecen

Leyla nazik, tatlı ve sevecendi. - Layla was kind, sweet, and caring.

kind
{s} nazik

Bana biraz ödünç para verecek kadar nazikti. - He was kind enough to lend me some money.

Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum. - I spoke to him kindly so as not to frighten him.

kind
{i} çeşit

Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum. - I read three kind of newspapers in order to keep abreast with the times.

Bu gölde çeşitli balıklar var. - This lake abounds in various kinds of fish.

kind
{i} aynı şekil

Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim. - I'm sorry, I'll pay you back in kind.

kind
{s} yumuşak başlı
kind
{i} çeşit, cins, tür, nevi
kind
(İnşaat) tür, çeşit
kind
{s} iyi, iyiliksever, iyilikçi; sevecen; merhametli
kind
âdeta milyoner
kind
eskitabiat
kind
(isim) çeşit, tür, cins, nitelik, aynı şekil, aşai rabbani ayinindeki ekmek veya su
İngilizce - İngilizce
kind

I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.

a makeshift or otherwise atypical specimen

    Heceleme

    a make·shift or oth·er·wise a·typ·i·cal spe·ci·men

    Türkçe nasıl söylenir

    ı meykşîft ır ʌdhırwayz eytîpîkıl spesımın

    Telaffuz

    /ə ˈmākˌsʜəft ər ˈəᴛʜərˌwīz āˈtəpəkəl ˈspesəmən/ /ə ˈmeɪkˌʃɪft ɜr ˈʌðɜrˌwaɪz eɪˈtɪpɪkəl ˈspɛsəmən/