İngilizce - Türkçe
a living thing that is vulnerable is in danger of becoming threatened teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- vulnerable
- korunmasız
Sen hâlâ korunmasızsın.
-You're still vulnerable.
- vulnerable
- {s} zedelenebilir
- vulnerable
- {s} kolay incinir
biz hepimiz kolay inciniriz.
-We're all vulnerable.
Çocuklar çok kolay incinir.
-Children are so vulnerable.
- vulnerable
- {s} yaralanabilir
- vulnerable
- (Askeri) MÜDAFAASI ZOR, HÜCUMA MARUZ, HASSAS
- vulnerable
- {s} eğilimli
- vulnerable
- (Tıp) vulnerabl
- vulnerable
- (Askeri) hücuma maruz
- vulnerable
- saldırı veya tenkide açık
- vulnerable
- (Askeri) zedelenir
- vulnerable
- (Askeri) müdafaası zor
- vulnerable
- yatkın
- vulnerable
- zayıf
- vulnerable
- savunmasız
Şu anda savunmasızsın.
-You're vulnerable right now.
Mary savunmasız hissetti.
-Mary felt vulnerable.
- vulnerable
- kolayca yaralanır
- vulnerable
- hassas
O, boşanmasından sonra çok hassastı.
-He was very vulnerable after his divorce.
Doğanın dengesi çok hassastır.
-The balance of nature is very vulnerable.
- vulnerable
- {s} saldırı veya tenkide açık/maruz olan
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a living thing that is vulnerable is in danger of becoming threatened teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- vulnerable
a living thing that is vulnerable is in danger of becoming threatened
Heceleme
a li·ving thing that I·s vul·ne·ra·ble I·s in dan·ger of be·com·ing threatenedTürkçe nasıl söylenir
ı lîvîng thîng dhıt îz vʌlnırıbıl îz în deyncır ıv bîkʌmîng thretındTelaffuz
/ə ˈləvəɴɢ ˈᴛʜəɴɢ ᴛʜət əz ˈvəlnərəbəl əz ən ˈdānʤər əv bəˈkəməɴɢ ˈᴛʜretənd/ /ə ˈlɪvɪŋ ˈθɪŋ ðət ɪz ˈvʌlnɜrəbəl ɪz ɪn ˈdeɪnʤɜr əv bɪˈkʌmɪŋ ˈθrɛtənd/
Resimler
Geçmiş
Favoriler