Tom şapkasındaki bir parça kiri fırçaladı.
- Tom brushed a bit of dirt off of his hat.
Bana o koyun etinden biraz ayır. Bir parça et için açlıktan ölüyorum.
- Save me some of that mutton. I'm starving for a bit of meat.
Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum.
- I'm not a bit interested in chemistry.
Biraz sakinleşmelisin.
- You should relax a bit.
Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?
- Could you move the chair a bit?