a legislative session

listen to the pronunciation of a legislative session
İngilizce - Türkçe

a legislative session teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sitting
oturuş

O, bir oturuşta on kutu mısır gevreğini bitirebilir. - He can finish ten boxes of corn flakes in one sitting.

sitting
{i} kuluçka süresi
sitting
sitting room salon
sitting
oturarak

Karanlıkta burada yalnız oturarak ne yapıyorsunuz? - What're you doing sitting here alone in the dark?

Burada karanlıkta tamamen tek başınıza oturarak ne yapıyorsunuz? - What are you doing sitting here in the dark all by yourself?

sitting
oturma odası

Akşam yemeği bittiğinde, oturma odasına geçti. - When dinner was over, we adjourned to the sitting room.

Tom ve Mary oturma odasında oturup konuşuyorlar. - Tom and Mary are sitting in the living room talking.

sitting
{i} kuluçkalık
sitting
poz verme
sitting
celse
sitting
oturan

Tom yapayalnız oturan bir kız gördü, bu yüzden onunla konuşmaya gitti. - Tom saw a girl sitting all alone, so he went over to talk to her.

Masanın diğer ucunda oturan adam kim? - Who is the man sitting at the other end of the table?

sitting
bir yerde yerleşmiş bulunan
sitting
oturmakta olan
sitting
(isim) oturma, oturum, poz verme, kuluçkalık, kuluçka süresi
legislative session
(Politika, Siyaset) yasama dönemi
sitting
{i} oturma, oturuş
sitting
oturum/oturma/oturuş
sitting
kuluçka müddeti
sitting
oturmaya mahsus
sitting
{i} oturum, celse
İngilizce - İngilizce
sitting
a legislative session

    Heceleme

    a leg·is·la·tive ses·sion

    Türkçe nasıl söylenir

    ı lecısleytîv seşın

    Telaffuz

    /ə ˈleʤəsˌlātəv ˈsesʜən/ /ə ˈlɛʤəsˌleɪtɪv ˈsɛʃən/