a legal proceeding by one person against another

listen to the pronunciation of a legal proceeding by one person against another
İngilizce - Türkçe

a legal proceeding by one person against another teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

suit
uymak
suit
takım elbise

Diğer takım elbiseye gücün nasıl yetebilir? - How can you afford another suit?

Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum. - I want a suit made of this material.

suit
{i} elbise

Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum. - I want a suit made of this material.

Diğer takım elbiseye gücün nasıl yetebilir? - How can you afford another suit?

suit
kapama
suit
çok yakışmak
suit
gitmek
suit
(Kanun) dava ikame etme
suit
dava

Doktora bir dava açtım. - I brought a suit against the doctor.

Sami, Leyla'ya karşı dava açtı. - Sami launched a suit against Layla.

suit
belli amaçla kullanılan giysi
suit
yakışmak
suit
{i} (erkek için) takım elbise; (kadın için) döpiyes
suit
takım elbise tayyör
suit
{f} yaraşmak
suit
{f} uydurmak
suit
follow suit iskambilde takıma uymak
suit
{f} uyum sağlamak
suit
(Tekstil) takım, kostum, tayyör
suit
{f} memnun etmek
suit
{i} kur

Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı. - He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.

Geppetto'nun cebinde bir kuruşu yoktu, bu yüzden oğluna çiçekli bir kağıttan küçük bir takım, bir ağacın kabuğundan bir çift ayakkabı ve biraz hamurdan küçük bir kep yaptı. - Geppetto did not have a penny in his pocket, so he made his son a little suit of flowered paper, a pair of shoes from the bark of a tree, and a tiny cap from a bit of dough.

İngilizce - İngilizce
suit
a legal proceeding by one person against another

    Heceleme

    a le·gal pro·ceed·ing by one per·son a·gainst an·oth·er

    Türkçe nasıl söylenir

    ı ligıl prōsidîng bay hwʌn pırsın ıgenst ınʌdhır

    Telaffuz

    /ə ˈlēgəl prōˈsēdəɴɢ ˈbī ˈhwən ˈpərsən əˈgenst əˈnəᴛʜər/ /ə ˈliːɡəl proʊˈsiːdɪŋ ˈbaɪ ˈhwʌn ˈpɜrsən əˈɡɛnst əˈnʌðɜr/