a large number or quantity; a vast amount

listen to the pronunciation of a large number or quantity; a vast amount
İngilizce - Türkçe

a large number or quantity; a vast amount teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sea
{i} deniz

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu. - You can't drink seawater because it's too salty.

Geceleyin denizde değiller miydi? - Aren’t they on the sea during the night?

sea
{i} derya
sea
{i} dalga

Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı. - The little boat bobbed on the rough sea.

Karadeniz'in dalgalarını severim. - I like the waves of the Black Sea.

sea
istrongilos
sea
sea breeze denizden esen rüzgar
sea
umman
sea
Smaris alcedo
sea
sea anemone deniz şakayığı
sea
Actiniaria
sea
deniz gibi geniş olan herhangi bir şey
sea
{s} denizle ilgili
sea
(Askeri) AIR-LAND TEAM: DENİZ-HAVA-KARA TİMİ: Konvansiyonel olmayan ve milis harekatı yapacak şekilde özel eğitilmiş ve teçhizatlandırılmış ve müttefik ülkelerin personelini böyle harekatta gözetleme ve keşif dahil sularda, derelerde ve kıyı bölgelerinde eğiten bir subay grubu. Genelde SEAL timi olarak bilinir. (SEAL: Karada, denizde harekat yapabilen ve paraşütle atlayabilen komando)
İngilizce - İngilizce
sea

A sea of faces stared back at the singer.

A large number
dozens
A large number
truckload
A large number
slew
a large number
numerousness
a large number
multiplicity
a large number
score
a large number or quantity; a vast amount