Her zaman bir konakta yaşamak istedim.
- I've always wanted to live in a mansion.
O gerçek bir konak değil.
- It is not a real mansion.
Onlar bir köşkte yaşamaktadırlar.
- They live in a mansion.
O, milyonlarca dolarlık bir köşkte yaşıyor.
- He lives in a multimillion-dollar mansion.