Büyük bir konakta yaşamak istemiyorum.
- I don't want to live in a big mansion.
O oldukça büyük bir konakta yaşar.
- She lives in quite a big mansion.
Tom çok büyük bir köşkte yaşıyor.
- Tom lives in a very big mansion.
O, milyonlarca dolarlık bir köşkte yaşıyor.
- He lives in a multimillion-dollar mansion.