a knot in a piece of wood is a small hard area where a branch grew

listen to the pronunciation of a knot in a piece of wood is a small hard area where a branch grew
İngilizce - Türkçe

a knot in a piece of wood is a small hard area where a branch grew teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

knot
düğüm

Tom bana bir kare düğümü nasıl bağlayacağımı öğretti. - Tom taught me how to tie a square knot.

Tom düğümü çözerken bıçağı dişlerinin arasında tuttu. - Tom held the knife between his teeth as he untied the knot.

knot
{i} bağ

Ben çok iyi bir fiyonk bağlayamam. - I can't tie a very good knot.

Tüm gevşek düğümleri kontrol edin ve onları sıkı bağlayın. - Check all the loose knots and fasten them tight.

knot
saatte bir deniz mili
knot
karmakarışık etmek
knot
düğümle bağlamak
knot
{i} den. deniz mili: twenty knots saatte yirmi mil
knot
{f} karıştırmak
knot
insan kümesi
knot
{i} yumru

Sırtım yumrularla dolu. - My back is full of knots.

knot
{i} boğum
knot
{i} gemi sürat ölçüsü
knot
{f} --ted
knot
saçaklık düğüm yapmak
knot
{f} düğümlemek
knot
{i} güçlük, zorluk
knot
(Askeri) DENİZ MİLİ: Saatte deniz mili cinsinden sürat ölçü birimi. Bak. "nautical mile" ve "sea mile"
knot
{i} kanut kuşu
knot
düğüm olmak
knot
{i} sorun
knot
budaklanmak
İngilizce - İngilizce
knot
a knot in a piece of wood is a small hard area where a branch grew

    Heceleme

    a knot in a piece of wood I·s a small hard ar·e·a where a Branch grew

    Türkçe nasıl söylenir

    ı nät în ı pis ıv wûd îz ı smôl härd eriı hwer ı bränç gru

    Telaffuz

    /ə ˈnät ən ə ˈpēs əv ˈwo͝od əz ə ˈsmôl ˈhärd ˈerēə ˈhwer ə ˈbranʧ ˈgro͞o/ /ə ˈnɑːt ɪn ə ˈpiːs əv ˈwʊd ɪz ə ˈsmɔːl ˈhɑːrd ˈɛriːə ˈhwɛr ə ˈbrænʧ ˈɡruː/