Hey, külotlu şakalardan vazgeçmenin zamanı geldi.Okuyucuları soğutacaksın,seni sürüngen.
- Hey, it's about time you quit it with the panty jokes. You'll put off the readers, you creeper!
Bu şakadan başka bir şey değildi.
- It was nothing but a joke.
Bu elbise komik görünebilir ama onu seviyorum.
- This dress may look funny, but I like it.
Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer.
- Dying is nothing. So start with living, it's less funny and it lasts longer.
Yaşam eğlenceli bir şey.
- Life's a funny thing.
Film kitap kadar eğlenceli değildi.
- The movie wasn't as funny as the book.
Arabanın motorundan gelen garip bir koku var.
- There's a funny smell coming from the engine of the car.
Bunun garip olduğunu düşünmüyor musun?
- Don't you think that's funny?
Bu oda tuhaf kokuyor.
- This room smells funny.
O adamla ilgili tuhaf bir duyguya sahibim.
- I've got a funny feeling about that guy.
Tom fıkra anlatmakta çok iyi.
- Tom is very good at telling jokes.
Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır.
- Tom enjoys telling jokes.
Amcam bana masalı bir fıkra gibi anlattı.
- My uncle told me the story by way of a joke.
Tom fıkraları anlatmada iyi değildir.
- Tom isn't good at telling jokes.
O, o konuda bir şaka yaptı.
- He made a joke about it.
Tom işi hakkında asla şaka yapmaz.
- Tom never jokes about his job.
Şaka yapmakta iyi değilim.
- I'm not good at making jokes.
O tam bir alay konusu.
- She's a complete joke.
Bu tam bir alay konusu.
- It's a complete joke.
The president was a joke.
... but the human skills decided limited to be like that joke about how can you tell ...
... So if the joke's on me I'll still play along. ...