O gerçek bir konak değil.
- It is not a real mansion.
O oldukça büyük bir konakta yaşar.
- She lives in quite a big mansion.
Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı.
- The cat burglar must have entered the mansion from the roof.
Evim bir köşk olsaydı, tanıdığım herkesi doğum günü partime davet ederdim.
- If my house were a mansion, I would invite everyone I know to my birthday party.