Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
- I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
Bizimle her şey iyidir.
- Everything is well with us.
Tom'un hali vakti çok yerinde değil.
- Tom isn't very well off.
Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır.
- The man is well-known all over the village.
Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse.
- Oh yes, you're right. Well, it's the way you shop that's tight-fisted then.
Öyleyse siz de bu kursu takip etmeyi planlıyorsunuz.
- So you're planning to follow this course as well!
Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun.
- Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered.
O, Japonya tarihine iyice aşina oldu.
- He got well acquainted with the history of Japan.
Tom tamamen iyi bir şekilde anlayabiliyor.
- Tom can understand perfectly well.
Tom sorunun tamamen farkındadır.
- Tom is well aware of the problem.
Tom hâlâ iyi durumda.
- Tom is still doing well.
O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.
- He has been well off since he started this job.
Peki, hangi sporları seversin?
- Well, what sports do you like?
Peki, belirsizliğin ekonomik faturası ne olacak?
- Well, what about the economic price to be paid due to uncertainty?