a heavy rain

listen to the pronunciation of a heavy rain
İngilizce - Türkçe

a heavy rain teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

deluge
the Deluge Hazreti Nuh tufanı
cloudburst
sağnak
deluge
sürü
cloudburst
sağanak
cloudburst
ani bastıran şiddetli yağmur
deluge
{f} su bas
deluge
büyük sel

1342 seli orta Avrupa tarihinin en büyük seliydi. - The flood of 1342 was the biggest deluge in the history of central Europe.

heavy rain
şiddetli yağmur

Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu. - A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.

Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi. - The heavy rain prevented us from going fishing.

cloudburst
Aniden bastıran şiddetli sağanak
heavy rain
Sağanak

Bazı lokal şiddetli yağmur sağanaklarından dolayı oraya gitmediğimize sevindim. - I'm glad we didn't go there because there were some localized heavy rain showers.

Sağanak yağmura rağmen başladılar. - They started in spite of the heavy rain.

cloudburst
{i} ani sağanak
cloudburst
{i} şiddetli yağmur
cloudburst
{i} bulut yağmuru
deluge
(isim) tufan, su baskını, sel; yağmur
deluge
(fiil) sel basmak, su basmak; yağmuruna tutmak
deluge
{i} sel

1342 seli orta Avrupa tarihinin en büyük seliydi. - The flood of 1342 was the biggest deluge in the history of central Europe.

deluge
{i} su baskını
deluge
{f} yağmuruna tutmak
deluge
{i} yağmur

Öğretmen soru yağmuruna tutuldu. - The teacher was deluged with questions.

deluge
deluge sel bas
deluge
{f} su basmak
heavy rain
(Meteoroloji) kara yağmuru
heavy rain
yoğun yağış

Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı. - Following the heavy rainfall, there was a big flood.

Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı. - The rivers were flooded by the heavy rain.

İngilizce - İngilizce
a heavy rain

    Heceleme

    a hea·vy rain

    Türkçe nasıl söylenir

    ı hevi reyn

    Telaffuz

    /ə ˈhevē ˈrān/ /ə ˈhɛviː ˈreɪn/