1342 seli orta Avrupa tarihinin en büyük seliydi.
- The flood of 1342 was the biggest deluge in the history of central Europe.
Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu.
- A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.
Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
- The heavy rain prevented us from going fishing.
Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.
- Heavy rain throughout the night has hampered efforts to rescue survivors from the stricken ferry.
Sağanak yağışa rağmen hastanedeki dostunu ziyaret etti.
- In spite of the heavy rain, he visited his friend in the hospital.
1342 seli orta Avrupa tarihinin en büyük seliydi.
- The flood of 1342 was the biggest deluge in the history of central Europe.
Öğretmen soru yağmuruna tutuldu.
- The teacher was deluged with questions.
Yoğun yağış bütün trenlerin durmasına sebep olduğu için bir taksiye binmek zorunda kaldım.
- I had to take a taxi because the heavy rain caused all the trains to stop.
Atletizm karşılaşması yoğun yağış nedeniyle iptal edildi.
- The track meet was called off on account of the heavy rain.