a hazel is a small tree which produces nuts that you can eat

listen to the pronunciation of a hazel is a small tree which produces nuts that you can eat
İngilizce - Türkçe

a hazel is a small tree which produces nuts that you can eat teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

hazel
fındık

Tom'un sincabı bir mil öteden fındık kokusunu alabiliyor. - Tom's squirrel can smell hazelnuts from a mile away.

Ceviz, badem, fındık, fıstık ve çam fıstığı, kuru meyvelerdir. - Walnuts, almonds, hazelnuts, pistachios and pine nuts are dry fruits.

hazel
fındık ağacı
hazel
ela

Sen böyle güzel ela gözlerin var. - You have such beautiful, hazel eyes.

Porsuk bir sürü tavşan ve kayın tavuğu, ela keklik, küçük kemirgenler yakalar. - Wolverine catches a lot of hares and black grouses, hazel grouses, small rodents.

hazel
Elâ göz rengi
hazel
Fındık ağacının kerestesi
hazel
Sarıya çalan kestane rengi
hazel
Fındık ağacı, (botanik) Corylus
hazel
{i} elâ

Sen böyle güzel ela gözlerin var. - You have such beautiful, hazel eyes.

Porsuk bir sürü tavşan ve kayın tavuğu, ela keklik, küçük kemirgenler yakalar. - Wolverine catches a lot of hares and black grouses, hazel grouses, small rodents.

hazel
bu ağacın kerestesi
hazel
{i} açık kestane rengi
hazel
{i} kestane rengi
hazel
{s} ela (göz)
hazel
açık kahverengi
hazel
fmdık ağaca ait
hazel
elâ hazelnut fındık
İngilizce - İngilizce
hazel
a hazel is a small tree which produces nuts that you can eat

    Heceleme

    a ha·zel I·s a small Tree which produces nuts that you Can eat

    Türkçe nasıl söylenir

    ı heyzıl îz ı smôl tri hwîç prıdusız nʌts dhıt yu kın it

    Telaffuz

    /ə ˈhāzəl əz ə ˈsmôl ˈtrē ˈhwəʧ prəˈdo͞osəz ˈnəts ᴛʜət ˈyo͞o kən ˈēt/ /ə ˈheɪzəl ɪz ə ˈsmɔːl ˈtriː ˈhwɪʧ prəˈduːsəz ˈnʌts ðət ˈjuː kən ˈiːt/