a group of people related by blood, marriage, law, or custom

listen to the pronunciation of a group of people related by blood, marriage, law, or custom
İngilizce - Türkçe

a group of people related by blood, marriage, law, or custom teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

family
{i} sülale
family
{i} aile

Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım. - I am surprised that your family has a Japanese car.

Ailemde dört kişi var. - There are four members in my family.

family
{s} aileye ait

O büyük bir aileye ait. - He belongs to a big family.

family
{i} (Botanik) , (Zooloji) familya
family
{i} aile; akrabalar; çoluk çocuk
family
{i} familya
family
{i} küme
family
{i} soy

Onların soyadı posta kutusunda yazılıdır. - Their family name is written on their mailbox.

Herhangi biri Tom'un soyadını biliyor mu? - Does anyone know Tom's family name?

family
{i} ev halkı
family
çocuklar

Aile, genç çocuklarının trajik ölümünün yasını tuttu. - The family mourned the tragic death of their young child.

Çocuklar aile ortamını yansıtırlar. - Children reflect the family atmosphere.

family
kan

O yoksul aile her ay kıt kanaat geçiniyor. - That poor family lives from hand to mouth every month.

Sami ailesini kandırdı. - Sami fooled his family.

family
şecere
family
ocak
family
kodak
family
ev bark
family
family circle aile çevresi
family
(Tıp) Zürriyet, döl
family
family Bible bir ailenin önemli günlerini kaydettiği içinde boş sayfaları bulunan büyük boy Kitabı Mukaddes
İngilizce - İngilizce
family
a group of people related by blood, marriage, law, or custom