a group of individuals residing in a given area at a given time

listen to the pronunciation of a group of individuals residing in a given area at a given time
İngilizce - Türkçe

a group of individuals residing in a given area at a given time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

population
nüfus

Bu kasabanın nüfusu artıyor. - This town is increasing in population.

Dünya nüfusu yükselme eğilimindedir. - The world's population tends to increase.

population
(Ticaret) kütle
population
(Gıda) yoğunluk
population
(Denizbilim) populasyon
population
ahali
population
halk

Yerel halk, orman yangınlarıyla mücadeleye yardımcı olur. - The local population helps fight forest fires.

Hükümetin tüm halka hizmet etmesini istiyoruz. - We want the government to serve the entire population.

population
(Biyoloji) tek bir türün bir ortamda yaşaması
population
(Biyoloji) popülasyon

Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü. - In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.

Soyları tükenmekte olan hayvan popülasyonlarını yeniden kurmaya çalışıyorlar. - They're trying to re-establish the population of endangered animals.

population
(Tıp) Nüfus, ahali. C3 poplation,Aklen veya bedenen sakat (kusurlu) olan kişiler
population
sekene
population
şenlik
population
(isim) nüfus
population
exchange of populations ahali mubadelesi
İngilizce - İngilizce
population
a group of individuals residing in a given area at a given time

    Heceleme

    a group of individuals re·sid·ing in a giv·en ar·e·a at a giv·en time

    Türkçe nasıl söylenir

    ı grup ıv îndıvîcıwılz rizaydîng în ı gîvın eriı ät ı gîvın taym

    Telaffuz

    /ə ˈgro͞op əv ˌəndəˈvəʤəwəlz rēˈzīdəɴɢ ən ə ˈgəvən ˈerēə ˈat ə ˈgəvən ˈtīm/ /ə ˈɡruːp əv ˌɪndəˈvɪʤəwəlz riːˈzaɪdɪŋ ɪn ə ˈɡɪvən ˈɛriːə ˈæt ə ˈɡɪvən ˈtaɪm/