a great way or road, a public road

listen to the pronunciation of a great way or road, a public road
İngilizce - Türkçe

a great way or road, a public road teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

highway
{i} otoyol

Genç bir kızın fena halde çürümüş cesedi otoyolun kenarında bulundu. - The badly decomposed body of a young girl was found on the side of a highway.

Hangi otoyola karar verirsen ver, arabalarla ve kamyonlarla dolu olacaktır. - Whichever highway you decide on, it will be crowded with cars and trucks.

highway
{i} otoban

Otobanda bir enkaz vardı. - There was a wreck on the highway.

Otobanda sabit bir hızda kaldı. - He maintained a steady speed on the highway.

highway
ana yol

Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar. - Since they left the national highway, they hadn't come across another car.

Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır. - The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.

highway
(Askeri) KARAYOLLARI

Savaştan sonra, karayollarının çoğu acilen tamir ihtiyacı duydu. - After the war most of the highways were in urgent need of repair.

Karayolları trafik kanununu bilmelisin. - You must know the highway code.

highway
highwayman eşkıya
highway
ana cadde
highway
şose
highway
karayolu

Ana karayolu üzerinde trafik kazası oldu. - The traffic accident took place on the main highway.

Karayolunda oynamaya gidin, çocuklar! - Go play on the highway, kids!

highway
{i} ekspres yol
highway
{i} anayol
İngilizce - İngilizce
{n} highway
a great way or road, a public road