a great fear

İngilizce - Türkçe

a great fear teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

dread

{i} dehşet

Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir. - The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.

dread

{f} korkmak

dread

yılmak

dread

çok korkmak

dread

{i} ürkütücü şey

dread

korku nedeni

dread

korku

Dün gece korkunç bir rüya gördüm. - I had a dreadful dream last night.

Kedilerin su korkusu vardır. - Cats have a dread of water.

dread

{f} korkuyla bekle

dread

korku hissetmek

dread

kötü

dread

{f} korkuyla beklemek

dread

sevmemek

dread

{f} ürkmek

dread

v.kork: n.korku

dread

korku hissi

dread

(fiil) korkmak, ödü kopmak, ürkmek; korkuyla beklemek; çekinmek

dread

{f} çekinmek

dread

huşu

dread

berbat

Bu sabah hava berbat. - This morning the weather is dreadful.

İngilizce - İngilizce

a great fear teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

dread

İlgili Terimler

Great Fear

(1789) In the French Revolution, a period of panic and riot by peasants and others amid rumors of an "aristocratic conspiracy" by the king and the privileged to overthrow the Third Estate. The gathering of troops around Paris provoked insurrection, and on July 14 the Parisian rabble seized the Bastille. In the provinces the peasants rose against their lords, attacking châteaux and destroying feudal documents. To check the peasants, the National Constituent Assembly decreed the abolition of the feudal regime and introduced the Declaration of the Rights of Man and of the Citizen

great fear

awesome fear, terrible fright

great fear

affright

Türkçe nasıl söylenir

ı greyt fîr

Telaffuz

/ə ˈgrāt ˈfər/ /ə ˈɡreɪt ˈfɪr/