Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
- Lots of superstitions are still believed in.
Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
- Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı.
- The game excited lots of people.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- Listening to music is lots of fun.
Henüz sana söylemediğim bir sürü şey var.
- There are lots of things I haven't told you yet.
Tom bize yiyecek bir sürü şey verdi.
- Tom gave us lots to eat.
Last year I ran lots faster than him.