Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.
- Lots of people are interested in cars, but they're really nothing to me.
Birçok kız Tom'u sever.
- Lots of girls like Tom.
Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı.
- The game excited lots of people.
Biz piknikte çok eğlendik.
- We had lots of fun at the picnic.
Tom bize yiyecek bir sürü şey verdi.
- Tom gave us lots to eat.
Onlardan bir sürü şey vardı.
- There were lots of them.
Last year I ran lots faster than him.